Sunday, February 08, 2015

NE YAZIK Kİ SEVGİLİ YUMOŞ'U 2012 TARİHİNDE 1OCAĞI 2 OCAĞA BAĞLAYAN SABAHA KARŞI KAYBETTİK.. O HALA KALBİMİZDE İLK GÜNKÜ KADAR CANLI DURUYOR.. UNUTMADIK.. UNUTMAYACAĞIZ..

Sunday, November 19, 2006

Gectigimiz Carsamba gunu yani 8 Kasim 2006 da oldukca kotu saatler gecirdik.. Veterinerimizin onerisi uzerine, Yumosh bir operasyon gecirdi. Boyle bir operasyona karar vermek ve uygulatmak o kadar gucki.. Dusunsenize bir canli ve onun hakkindaki en hayati karari siz almak zorunda kaliyorsunuz.. Elbette dogru karari verdigimize inanarak onu ameliyat ettirdik. Sevgili Yumosh'u genc, bilgili, yetenekli, kararli ve cok sefkatli Veteriner kardesimiz Dr. Hulya Saracoglu'nun usta ellerine teslim ettik.
Nihayet once Tanrinin sonra sevgili veterinerimiz Hulya Hanimin yardimlariyla kizimiza sag salim yeniden kavustuk.. Inanin benim icin Yumosh'un ikinci dogusu bu..
Simdi cok iyi keyfi yerinde, cok sukur bir sorunumuz yok ve bizler yeniden dogusu kutluyoruz..
Bu vesile ile butun dualarimiz ve tesekkurlerimiz elbette once Allah'a ve sonra Sevgili Saracoglu'na..




Saturday, November 18, 2006

Yumosh'lu Gunler




Saatler henuz sabahin dort bucugunu gosterirken once derinden bir "miyav" duyarsiniz.. Uyku sersemi bile olsaniz o sesin nereden geldigini anlamak hic de zor sayilmaz.. Sonra bir agirlikla ziplarsiniz.. Evet Yumohs icin artik gun baslamis, uyanma saatiniz gelmistir. Tabi pek orali olmazsiniz genellikle o da olmaz zaten.. Sonra uzerinizdeki o hafif sicaklik, tatli bir mirilti ile sabahin ilk isiklarina kadar ikinci uykunuza dalarsiniz..
Bunun adi Yumosh'la uyumak bizim icin.. Uykunun en tatli ani...

Sonra gercek uyanma saatimiz baslar. Bu genellikle saatin calmasidir. Onunla birlikte dogruluruz ve genellikle o benim onumden mutfaga kosar, birlikte cayi hazirlariz. O musluktan suyunu icer yine birlikte giyiniriz.. Artik kahvaltiya haziriz.

Esim genellikle bizden biraz daha sonra uyanir ve 3 kisilik ailemizin kahvalti keyfi baslamistir.
Elbette bu siralarda Yumosh'un nerede olduguna dair uzun uzun dusunmeye pek gerek yoktur. O genellikle ya benim ya da esimin kucagindadir. Ya da bezen ikimizden birinin sirtinda..Elbette o nereyi ne zaman isterse.. Sizin ona sunu yap, ya da yapma demek gibi bir luksunuz yoktur. Zaten olsada bir sey degismeyecektir ve o yine istedigini yapacaktir. Genellikle de oyle olur zaten.. Mutlak Hâkimiyet yani...



Sonra giyinmek ve hazirlanmak safhasi baslar.. Evde herkesin ozel bir sac fircasi vardir. Sirayla herkes taranir. Elbette Yumosh'da.. Hatta o sizden once taranmaya hazirdir ve sizi beklemektedir. Siz her zaman onun istedigini yapmaya hazir olmalisiniz cunku bu sizin asil gorevinizdir..



Diyebilirim ki bu anlar hem onun hem de sizin en mutlu anlarinizdir. Dusunsenize bir beyaz, bembeyaz yumagin uzerinde dolasan elleriniz, sakin ve dingin bir guzellik, inanilmaz bir yumusaklik... Gune baslamanin ve stress atmanin en basit ama en guzel yolu..



Sonra birlikte esimi, isine gondeririz. Simdi ben ve Yumosh evde birlikteyizdir. Onun icin telase bitmistir.. Artik sabah uykusuna baslayabilir.

Genellikle butun gun pek goremezsiniz onu.. Butun kedilerin en buyuk ozelligi olan seyi yapar.. Uyur..


Elbette uyumadigi zamanlar da var.. O zamanlar zaten sizinle birlikte gececektir. Her seyi birlikte yaparsiniz.. Beraber oturur, yemek yer, birlikte bilgisayarin basina gecersiniz. O her zaman her yerde sizinledir Asla yanliz degilsinizdir.. Her an, her dakika yaninizda dunyanin en karsilik beklemeyen sevgisiyle birlikte olmak her halde yasamanin ve birseyleri paylasmanin en guzel ve en doyulmaz seyi olsa gerek.

Boyle bir sevgiden ayri olmak ve boylesine cikarsiz bir sevgiyi yasayamamak bence bir insanin hayatindaki en buyuk eksiklik..



Aksam olmaya baslar.., esim eve gelir.. O yine hep bizimledir.

Saatler gecer, aksam geceye doner, herkes uyumaya hazirlanir, isiklar soner, ve dunyanin en guzel muzigi sizi uykunun kollarina gonderir..

Tatli, doyumsuz ve insana huzur veren, en sicak muzik.. miril..miril..miril...

Yumoshla birlikte en huzur dolu uykunun kollarina birakirsiniz kendinizi...

Ertesi sabahin ilk isiklarina kadar..

Onunla uyumak, onunla uyanmak, onunla yasamak, onunla her saati paylasmak...

Her animi seninle paylasmaktan cok mutluyum Yumosh..

Seni cok seviyorum...




Merhaba Yumosh !!

Onun evimize geldigi ilk gunu dun gibi hatirliyorum.

1996 yilinin eylul ayiydi. Sokaktan buldugumuz sevgili sari kizimiz "Findik" annemle muhabbeti ilerletip de annemin evine tasininca (!), kendimizi bir anda boslukta buluvermistik. Hayvan seven insanlar bunun nasil bir sey oldugunu cok iyi anlayacaklardir. Evet, bu bosluk cok uzun surmedi. Esim evlilik yildonumumuzu kutladigimiz o Eylul ayinda onu bana yildonumu hediyesi olarak getirdi.

Kucuk, minicik bembeyazdi. Pembe kulaklari, pembe burnu vardi. Patiklerinin altlari bile pembeydi. ve inanilmaz guzellikte gozleri...

O, tabiatin kendisine bah$ettigi butun ozellikleri toplamis, olaganustu guzellikte bir "Van" kedisi idi...

Ozel tasima kutusundan cikarilir cikarilmaz ilk isi etrafi tanimak tesebbusu oldu. Ama o kadar kucuktu ki dolasmayi bile pek beceremiyordu.

Evdeki herkes, annem kardesim ve biz buyulenmis gibi bu minicik beyaz yaratiga odaklandik. Annem once sanki obur kedimize nazire yapilmiscasini once Findik icin biraz uzuntu duyduysa da pek fazla uzun surmedi. O da bu minnacik beyaz topu seyretmeye basladi.

Dusuyor, oturuyor, etrafi kokluyor arada birde o kucucuk vucuttan nasil ciktigini anlayamadigimiz canhiras bir sesle ciyakliyordu.... "Maaaawwwww" !!




Oylece minicik beyaz yumagi gozlerimizi kirpmadan seyrederken esim bana "hadi adini sen koy" dedi. Oyle ya, bu minige bir ad vermek gerekiyordu. Ustelik bana hediye edildigine gore adini da benim koymam.. Ama ah !! hic bir isim gelmiyordu aklima.. Once beyazla ilgili olasi butun isimleri aklimdan gecirdim saniyenin binde biri kadar bir hizla !! Pamuk, köpük, vb...!! Yok hicbiri bu kucuk yaratigin tipine uymuyordu sanki... Sonunda esim dayanamadi ve ben koydum bile dedi.. "Yumosh" !! Yumosh..... hic de kotu gelmiyordu kulaga ama ne bileyim sanki beyaz rengi de akla getirmiyordu.. "Yumosh" !! Olsun "Yumosh" olsun dedim...



Adi "Yumosh" oldu ve tescil edildi... Yumosh'u ilk geldigi aksam annemle birakarak disari ciktik. Geldigimiz zaman bize Yumosh'u anlatti. Annem, TV seyretmek uzere koltuga oturmus, bir muddet sonra da basinin uzerinde bir agirlik hissetmis, basini bir yoklayinca bakmis ki Yumosh tam tepesinde kivrilmis uyuyor. Dediki annem, "bu bitirim simdiden basimiza cikti bile"... !!!!

Sonraki gunler artik Yumosh'lu gunlerdi.. Onun yurumesi, uyumasi, mama yemesi bizim icin harika anlardi.. Hele cikamadigi sandelyelere iki patisiyle tutunup sallanmasi ve bunu seyretmek doyumsuz bir zevkti bizim icin....

Ve nihayet Yumosh gercekten de evin hanim agasi oldu..

Annem hem onu hemde eski kedimiz Findigi inanilmaz sevdi. Annemden sonra da bu gorevi kizkardesim devraldi.

Kedimiz Findigin olumunden sonra da Yumosh, yanliz bizim evin degil, diger evinde kizi olmustu..

Yumosh artik "iki evin bir kizi idi"... !!!

Yumos, hala hanimagaligina devam ediyor, ustelikte hepimiz karsisinda mum gibi duruyoruz..

O, dunyanin en tatli yaratiklarindan biri.. evimizin doyumsuz nesesi.... !!

Iyiki varsin Yumosh, seni cok seviyoruz...
Hep bizimle ol !!!!


Arkan Ailesi